PRP Tedavisi

Kan hücrelerinden biri olan trombositlerce zenginleştirilmiş plazma ile tedavisine verilen isimdir. Kan temel olarak iki kısma ayrılır. Plazma ve hücreler kısmı ise alyuvarlar, akyuvarlar, kan pulcuklarından oluşan üç çeşit hücre grubundan oluşmaktadır.PRP ise kanın plazma kısmından elde edilmektedir.Trombositlerin görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamak ve yara iyileşmesini hızlandıracak büyüme faktörlerini salgılamaktır. Son yıllarda cilt yenilemesi amacıyla yüz estetiğinde giderek artan düzeyde kullanılmasıyla iyi sonuçlar elde edildiği görülmüştür.Bu konuda hala daha çok sayıda bilimsel çalışma devam etmektedir. PRP uygulaması kişinin kendi kanından elde edilen plazma ile yapılmaktadır. Yaklaşık 10 cc kan alınarak özel filtrelerden geçirilerek santrifüje edilir. Bu şekilde trombositlerin uygulamaya hazır hale gelmesi sağlanır. Yüz, göz çevresi, boyun, dekolte, saçlı deri gibi cilt yenilenmesi ve bakımı gerektiren tüm alanlarda kullanılır. Derin kırışıklıklar için onarım süreci başlatarak hacim kayıplarını gidererek, yapıldığı yeri çevreleyen dokunun aynısı olan yeni bir doku oluşumunu başlatır. Özel kitler sayesinde PRP oldukça güvenli bir uygulama olarak yapılabilmektedir. Gerekli hazırlık ve steriliteye önem verilirse herhangi bir yan etki gözlenmez. PRP uygulanması 4-5 ml olarak elde edilen plazma ile yapılabilmektedir. Uygulama şekli mezoterapi uygulamasında olduğu gibi ince uçlu iğneler ile enjekte edilmesine dayanır. Uygulama yaklaşık 45 dakika sürmektedir. PRP uygulaması 2-3 hafta ara ile 3 seans olarak yapılırsa ve daha sonrasında her 6-12 ayda bir uygulama ile istenilen sonuçların alınması için yeterli olacaktır. İlk uygulamadan itibaren beklenilen maksimum etkinin görülmesi birkaç haftayı alabilir.